Tüp Mide Ameliyatı Olup Pişman Olanlar

Tüp mide ameliyatı olup pişman olanlar 2024 yazımızda tüp mide ameliyatının riskleri nelerdir, tüp mide ameliyatı sonrası neden kilo verilmez ve mide küçültme ameliyatı kimlere yapılmaz gibi sorularınızın yanıtını bulabilirsiniz.

Tüp Mide Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Tüp mide ameliyatı olma kararı verenler mide ameliyatının riskleri nelerdir? sorusunun cevabını araştırıyor. Yapılan incelemelerde uzman doktor gözetiminde gerçekleştirilen tüp mide ameliyatının nadiren de olsa görülen bazı semptomlarına rastlanılmıştır. Cerrahi operasyon sırasında az da olsa enfeksiyon kapma, kanda pıhtılaşma, aşırı kanama veya solunum yollarında problem yaşama durumu gözlemlenebiliyor. Hassas ve aşırı kırılgan bünyeye sahip olanlar anesteziye karşı olumsuz tepki geliştirebiliyor.

Tüp Mide Ameliyatı Olup Pişman Olanlar 2024

Tüp mide ameliyatı aşırı kilolarından rahatsız olanların en çok tercih ettiği yöntem olmakla birlikte tüp mide ameliyatı olup pişman olanlar 2024 bulunabiliyor. Düşük bir olasılık olsa da yan etkileri nedeniyle ameliyat sonrası pişmanlık yaşatabilir. Tüp mide ameliyatı sonrasında vücudun belirli bölgelerinde deri sarkması gözlemlenebilir. Kilo vermeye başlayan kişilerde daha çok fark edilen bu durum estetik açıdan huzursuz eden bir görüntüye sebep olabilir.

Mide Küçültme Ameliyatı Ölüm Riski

Tüp küçültme ameliyatı ölüm riski binde bir olarak kabul edilir. Uzman doktorlar bu durumu kelepçe ya da mide bypassı ameliyatlarından daha düşük olarak tarif ediyor. Nadiren de olsa oluşma ihtimali bulunan bu durum ameliyatı uygulayacak hekimin profesyonelliği ile önlenebilir. Mide ameliyatı geçiren hastaların %3’ü hafif problemler yaşıyor. %95’inden fazlası ise ameliyat tamamlandıktan sonra herhangi bir sorun yaşamadan taburcu olduğunu ifade ediyor.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Neden Kilo Verilmez

Tüp mide ameliyatı sonrası neden kilo verilmez sorusunu araştıranlara kilo vermeme ihtimali bulunmamaktadır, yanıtı verilebilir. Ameliyat öncesi ve sonrası süreçte açlık hissetme oranında belirgin değişiklik yaşayacak olan kişi ideal kiloya sağlıklı şekilde ulaşabiliyor. Tüp mide ameliyatı sonrası başlayan kilo verme süreci 12 ile 18 aya kadar kesintisiz olarak devam eder. Hasta talimatlara uydukça ve kendini konforlu bir alanda hissettikçe bu süre daha da uzatılabilir. Mide ameliyatı olduktan sonra ilk 4 ay en hızlı kilo verilen süreçtir.

Mide Küçültme Ameliyatı Kimlere Yapılmamalı

Aşırı kilolarından rahatsızlık duyanlar mide küçültme ameliyatı kimlere yapılmamalı sorusunu araştırıyor. Bu konuyla ilgili vücut kitle endeksi üzerinden hesaplama yapıldığı unutulmamalıdır. Doktorların benimsediği vücut kitle indeksi 30 ve altında olanların ameliyata uygunluk göstermediğidir Özellikle ameliyat sonrası hayatında belirgin değişiklik yapmaktan kaçınacaklara tavsiye edilmeyen bu cerrahi operasyon kanser hastaları, alkol bağımlıları ya da hamile kalmayı düşünen bayanlar için önerilmiyor. Hormon bozukluğunun sebep olduğu için obezite teşhisi bulunanlara da yapılmaması öneriliyor.

Mide Küçültme Ameliyatından Ne Kadar Sonra Kilo Verilir?

Mide küçültme ameliyatından ne kadar sonra kilo verilir? sorusuna net olarak ilk günlerde etkisini hissettirir, cevabı verilir. Hastanın yaşam şartı ve belirtilen talimatlara sadakatine göre değişen bu süre 12 ve 18 aya kadar sürer. Vücutta bulunan fazla kiloların yaklaşık %80’i 18 ayda tamamen atılmış olunur. Ameliyat işlemi tamamlandıktan sonra ilk 4 ay en hızlı kilo verilen dönemdir.

Tüp Mide Ameliyatı Olup Pişman Olanlar Sonrası Kilo Alanlar

Tüp mide ameliyatı olup pişman olanlar sonrası kilo alanlar ne yapmalıdır? sorusunun cevabı çok yönlü olarak cevaplanabilir. Unutulmaması gereken şey tüp mide ameliyatı sadece bir araçtır. Kilo verme sürecinde kişinin yaşam tarzı ve yiyeceği besinler tamamen sağlıklı bir hayatı başlatabilmeyi sağlayacak olan en önemli adımdır.

Ameliyattan sonra geri alınan kiloları verebilmenin en iyi yolu mideyi sağlıksız besinlerden koruyabilmektir. Tüp mide ameliyatları sonrası yanlış yeme alışkanlığından kaynaklı olarak kilo alınmaya başlanabilir. Bu durum nadiren görülse de fizyolojik etkilerle öne çıkar. Örneğin hamilelik durumu, tiroid fonksiyonlarındaki değişiklikler, adrenal rahatsızlıklar veya kalp damar problemleri sebep olarak sayılabilir.